15 Mayıs 1919’da Yunan orduları İzmir’e ayak basıp işgali başlattıklarında, insanlarımızın morali bozuk, ümitleri yitikti. Vatan toprakları sessiz ve suskun, adeta bitmeyen bir kışa dönüşmüştü. İzmir’in işgali ve Rumların yaydığı tedirginlik, herkesi bezdirmişti. Ama o asla vazgeçmemiş ve büyük bir inançla milletini kurtarmak için 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a ayak basmıştır.
Ne Samsunlular, ne de gözleri vatanımızda olanlar, yaşanacak o özel günün farkında değildi. Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a ayak basmasıyla, milletimizin kaderi yeniden başlayacaktı. O ve onun kurmayları, dostları kendisine ve vatanlarına güvenmiş olup, kalpleri tek bir tutkuyla yanıyordu: “Vatanın bütünlüğü”
Mustafa Kemal’in yaptığı ilk hareket, yapılan haksızlıkları göstermek üzere telgrafla ilgili bölgedeki vatandaşları uyarmak oldu. Samsun’da da mitingler düzenledi. Askeri tarafta da Anadolu birlikleriyle görüşmüştü. Siyasi alanda da Müdafaa-i Hukuk gruplarıyla bağlantı kurmuştu. Bu durumdan o zamanki hükumet ve İngilizler rahatsızlık duymuşlardı. Mustafa Kemal Paşa ise, çoktan devrimin ateşini yakmıştı. O ve arkadaşları arabayla havzaya doğru gidiyorlardı. Vatan aşkı ve Samsun’da doğan o güneş sayesinde düşman sonunda denize dökülmüştü. 9 Eylül 1922 tarihinde de İzmir özgürlüğüne kavuşmuştu.
Samsun’da atılan o adımla da, Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulmuş ve özgürlüğümüze kavuşmamızın tarihi aslında ilk o zaman yazılmaya başlamıştır. İşte tam da bu nedenle 19 Mayıs sabahı bir başka parlar, göz kırpar ve bambaşka bir umut ve mutluluk fısıldar yüreklerimize: “Vatanımızda özgürce ve güvenle yaşama hakkının gururu ve sevinci”
19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız Kutlu Olsun
